Vücutta alüminyum eksikliği hangi belirtilerle kendini gösterir?

Öncelikle önemli bir noktayı netleştirmek gerekir: Tıp literatüründe "alüminyum eksikliği" diye bir hastalık veya tıbbi durum tanımlanmamaktadır. Alüminyum, insan vücudu için esansiyel (vazgeçilmez) bir mineral değildir. Aksine, vücudumuzun bu metale hiçbir fizyolojik ihtiyacı yoktur.

Alüminyum, doğada yaygın bulunan bir elementtir ve günlük hayatta birçok yolla vücudumuza girebilir:

• Gıdalar (çay, baharatlar, işlenmiş peynirler)
• İçme suyu
• Alüminyum kaplarda pişirilen yemekler
• Bazı antasit mide ilaçları ve aşı adjuvanları

Vücudun bu elementi bir işlev için kullandığına dair bilimsel bir kanıt bulunmamaktadır. Bu nedenle, eksikliğinden söz etmek bilimsel olarak mümkün değildir.

Alüminyumla ilgili asıl tıbbi endişe, eksiklik değil, aşırı alım veya birikim sonucu ortaya çıkabilen toksisitedir (zehirlenme). Sağlıklı bireylerde böbrekler alüminyumu verimli bir şeklide atar, ancak böbrek fonksiyonu bozuk olan kişilerde risk oluşabilir. Yüksek seviyelerde alüminyuma maruz kalmak şu sorunlarla ilişkilendirilmiştir:

• Kemik ağrıları ve osteomalasi (kemik yumuşaması)
• Anemi (kansızlık)
• Nörolojik problemler (hafıza kaybı, konfüzyon, konuşma güçlüğü)

Sonuç olarak, "vücutta alüminyum eksikliğinin belirtileri" diye bir şey yoktur. Vücudun alüminyuma ihtiyacı olmadığı için, eksikliğine bağlı herhangi bir semptom gelişmez. Aksine, odaklanılması gereken konu, alüminyumun potansiyel toksik etkilerinden korunmaktır. Eğer kendinizde yukarıda listelenen toksisite belirtilerinden şüpheleniyorsanız, bir sağlık uzmanına danışmanız önerilir.